2 gün sonra sizlerleyim hafızam beni yanıltmıyorsa.. ya da bir gün olmuştur belki gece 12'den sonra yazdığım için gün kavramım karışmış olabilir :) bu iki gün içersinde 40 kez kapatmayı 40 kez tekrar yazı yazmayı düşündüm.. sanırım tam da bu sebepten düzenli günlük yazmak gibi bi alışkanlığım olmadı hiç..hep aylarca aralar verdim..sadece bişey olduğunda yazdım v.s v.s işte..
pisiklet şenliğine gittik bugün..daha doğrusu uzun çabalar sonucunda gitmiş sayıldık :D zira Abdi İpekçi Arena bize ve normal ulaşıma ters bir yerdeymiş üstüne üstlük o yol dolu otobüs ve sıkışık trafikle hiç çekilmiyormuş onu farkettik.. ama yine de basketbol maçına gitmeye karar verdik önümüzdeki yıl ;) bir diğer faydası kerencen i canlı dinlemiş olmamız oldu :P.. kendimi o kadar mesut hissediyorum ki bu şansa erişebildiğim için :) küçücük çocuklar aşk bittiiiii geriye ne kaldııı şimdiiiii diye şevkle bağırıyolardı (evet şarkıyı ezberledim aynı şeyi sürekli tekrar ettiğinden mütevellit ama bu konu hakkında konuşmak istemiyorum) sorsan yarısının aşkı kerencene, murat boza filandir.. ama yine de hepsi erişmek için herşeyden vazgeçebileceğim yaştalar :-/
bazen küçüklüğümle ilgili bişeyi hatırlayamıyorum.. çok uç örnekler değil K harfini T olarak söylediğimi hatırlıyorum mesela (bu konu hakkında da konuşmak istemiyorum) ilkokul öğretmenlerimden sadece bir-ikisinin yüzünü hatırlayabiliyorum ama (8 tane değiştirdim).. ilkokul arkadaşlarımı feysbuktan arayamıyorum ya da.. hiçbirinin soyadı hatırımda değil çünkü :-/ oysa çocukluğumu paylaştım ben o insanlarla.. hiçbir çıkarımız olmadan seviyorduk arkadaşlarımızı.. sen benim en yakın arkadaşımsın anket/hatıra defterime ilk sen yaz sözü bizi çok fazla mutlu etmeye yetiyordu..ya da arkadaşlarımızın bizi kendi takımına seçmesi çok değerli birşey olabiliyordu.. hala fazlasıyla değerliler benim için.. şöyle ki; küçücük arkadaşımızın verdiği minicik bi hediye 21 yaşına geldiğimizde hala elimizde olacak kadar değerli olabiliyor mesela.. ya da söylediği küçük bi söz hala aklımızda kalabiliyor..
sokakta manyak gibi saklambaç oynayıp ismini şuan hatırlayamadığım yaşlı amcanın evinin kömürlüğünde saklanmak istiyorum.. amcanın dellenip kafamıza su dökmesini istiyorum...9 taş oynamak istiyorum inşaattan alınma mermerlerle..neden büyüdük ki? neden büyümek zorundayız ki? işleri daha da zorlaştırmak için mi?
2 paragraf öncesini okudum da şu anki insanları sevmiyormuşum gibi anlaşılıyor biraz.. hepinizi çok seviyorum ama çocukken herşey çok daha güzeldi yahu :-/
Canım arkadaşım Mehmet yazdığım saçmalıkları beğendiğini blogumun süper olduunu söyledi kendilerini çok sevdiğimi ve çok çok teşekkür ettiğimi huzurunuzda söylemek isterim :) en kısa zamanda İstanbul'da olman dileğiyle Mr. Forerihe ;)
pisiklet şenliğine gittik bugün..daha doğrusu uzun çabalar sonucunda gitmiş sayıldık :D zira Abdi İpekçi Arena bize ve normal ulaşıma ters bir yerdeymiş üstüne üstlük o yol dolu otobüs ve sıkışık trafikle hiç çekilmiyormuş onu farkettik.. ama yine de basketbol maçına gitmeye karar verdik önümüzdeki yıl ;) bir diğer faydası kerencen i canlı dinlemiş olmamız oldu :P.. kendimi o kadar mesut hissediyorum ki bu şansa erişebildiğim için :) küçücük çocuklar aşk bittiiiii geriye ne kaldııı şimdiiiii diye şevkle bağırıyolardı (evet şarkıyı ezberledim aynı şeyi sürekli tekrar ettiğinden mütevellit ama bu konu hakkında konuşmak istemiyorum) sorsan yarısının aşkı kerencene, murat boza filandir.. ama yine de hepsi erişmek için herşeyden vazgeçebileceğim yaştalar :-/
bazen küçüklüğümle ilgili bişeyi hatırlayamıyorum.. çok uç örnekler değil K harfini T olarak söylediğimi hatırlıyorum mesela (bu konu hakkında da konuşmak istemiyorum) ilkokul öğretmenlerimden sadece bir-ikisinin yüzünü hatırlayabiliyorum ama (8 tane değiştirdim).. ilkokul arkadaşlarımı feysbuktan arayamıyorum ya da.. hiçbirinin soyadı hatırımda değil çünkü :-/ oysa çocukluğumu paylaştım ben o insanlarla.. hiçbir çıkarımız olmadan seviyorduk arkadaşlarımızı.. sen benim en yakın arkadaşımsın anket/hatıra defterime ilk sen yaz sözü bizi çok fazla mutlu etmeye yetiyordu..ya da arkadaşlarımızın bizi kendi takımına seçmesi çok değerli birşey olabiliyordu.. hala fazlasıyla değerliler benim için.. şöyle ki; küçücük arkadaşımızın verdiği minicik bi hediye 21 yaşına geldiğimizde hala elimizde olacak kadar değerli olabiliyor mesela.. ya da söylediği küçük bi söz hala aklımızda kalabiliyor..
sokakta manyak gibi saklambaç oynayıp ismini şuan hatırlayamadığım yaşlı amcanın evinin kömürlüğünde saklanmak istiyorum.. amcanın dellenip kafamıza su dökmesini istiyorum...9 taş oynamak istiyorum inşaattan alınma mermerlerle..neden büyüdük ki? neden büyümek zorundayız ki? işleri daha da zorlaştırmak için mi?
2 paragraf öncesini okudum da şu anki insanları sevmiyormuşum gibi anlaşılıyor biraz.. hepinizi çok seviyorum ama çocukken herşey çok daha güzeldi yahu :-/
Canım arkadaşım Mehmet yazdığım saçmalıkları beğendiğini blogumun süper olduunu söyledi kendilerini çok sevdiğimi ve çok çok teşekkür ettiğimi huzurunuzda söylemek isterim :) en kısa zamanda İstanbul'da olman dileğiyle Mr. Forerihe ;)