itiraf.kom ~mim~

yazma hevesimiz yokken sLnin miminden sonra bir şeyler karalayayım istedim.. evet bir de saçmalama mimim var biliyorum ama ne yazacağıma dair fikrim yok, acayip keyifli bir anımda saçmalayabilirim sanırım..
konumuz itiraflar, başlıyorum müsadenizle..

* itiraf ediyorum artık blog yazmaya accayip üşeniyorum.. yazdım mı da isteksiz, kendimi iteleyerek yazıyorum.. bu yüzden her an blog yazmayı bırakabilirim..

* küçükken sadece kötü insanlar ölür sanırdım, bu konudaki tek örneğim Erol Taş'tı.. her filmin sonunda ölmesinden etkilenmiştim sanırım..

* bazen sırf canım konuşmak istemiyor diye çalan telefonumu açmayıp bazen gelen mesajlara cevap vermeyebiliyorum.. telimi açmamamın ana nedeni cep telefonuyla konuşmaktan nefret etmem, şahsi bir durum yok..

* isim vermemem en iyisi sanırım ama çevremde olan bazı insanlardan nefret ediyorum!

* kardeşime şu aptal internet oyunlarından birini izleterek, çok kötü korkutmuştum.. bir daha birine yapmamaya yemin ettim sonra, çok pişmanım :-/

* sevdiğim bir şey hakkında birileriyle konuşmaktan nefret ediyorum.. Fenerbahçe, film, dizi, oyuncu her şey dahil.. hele bu insan bu olayla benden duyup ilgilenmeye başladıysa aaaaa diye bağırıp kaçmak istiyorum..

* zaman zaman saf rolü yapmaya bayılıyorum.. böylece insanlar beni kolayca kandırabileceklerini düşünüp uzun uğraş gerektiren planlar kurmuyorlar.. eeh bana da bıyık altından gülmek kalıyor tabi..

* ilkokulda İstiklal Marşı törenindeydik.. 3. ya da 4. sınıftaydık emin değilim.. öğretmen sınıfımızdan bir çocuğu karnı ağrıyor diye eve göndermişti.. biz de tören esnasında samimi bir erkek arkadaşımla dedikodusunu yapıyorduk.. ben öğretmen X'e aşık galiba geçen hafta Y hastaydı göndermemişti X'i hemen eve gönderdi ehe ehe demiştim.. ya da biri söylemişti de ben tekrar etmiştim hatırlamıyorum..

akabinde bunu öğretmenin duyması, kim dedi bunu diye sorguya çekilişimiz.. arkadaşımın hocam Z söyledi diye suçu başkasına atması ve Mischief'i olaydan tereyağından kıl çeker gibi sıyrılışı ve ardından Z'nin başka sınıfa gönderilişi..

ilk vicdan azabı yaşadığım durumdu sanırım ama hocam o bendim yaa :-/

* zaman makinemin olmasını ve bazı şeyleri, şahısları, olayları uçurabilmeyi çoookk isterdim..

* bana ısrar edilmesinden nefret ediyorum, bağırıp terslemek istiyorum, yapamıyorum.. ama bilin ki ben bir şey için hayır dediysem ve ısrarlardan sonra kabul ettiysem o işi nefret ederek yapıyorumdur, yapmayın..

* bazen mazoşistliğim tavan yapar, kafamdan başıma gelebilecek kötü bir olayın senaryosunu yazıp üzülürüm, evet yaparım bunu..

* yazınca farkettim eğleniyormuşum ya yazarken.. yazmaya yazmaya unuttuk tabi..

* ödünç bir şey vermekten ve almaktan nefret ediyorum.. kimseye bir şey vermeyeyim, kimseden bir şey almayayım istiyorum ki almıyorum da zaten..

* her yazısını resimle süsleyen bloggerlar var ya bayılıyorum onlara.. ben bulamıyorum resim, koyamıyorum da sonra.. belki ben de yapabilirim bir gün çalışırsam.. ne diye aranır ki google'da? analitiklere konu olmak da var işin ucunda..

* bazen bir blogu okuyorum, iğrenç yazıyorsun yahu çek ellerini klavyeden demek istiyorum.. sonra bakıyorum bir sürü okuyucusu var, belki de sorun bendedir, belki bazı insanlar da benim hakkımda böyle düşünüyordur diyorum vazgeçiyorum..

bu kadar olsun bakalım.. sLn'e teşekkür ediyoruz.. yazmayan kaldıysa seve seve hediye edebilirim kendilerine :)
3 Responses
  1. The Metonian Says:

    blog yazmayı bırakmayı aklından bile geçirme. seni şişhane'de yakalarım, zorla birşeyler yazdırırım ona göre :D


  2. a. Says:

    Şunu diyene bak ahah:D


  3. Selin Says:

    "her yazısını resimle süsleyen bloggerlar var ya bayılıyorum onlara.. ben bulamıyorum resim, koyamıyorum da sonra.. belki ben de yapabilirim bir gün çalışırsam.. ne diye aranır ki google'da? analitiklere konu olmak da var işin ucunda."

    şiir gibi olmuş, değişik bir kafiye dizilişi var ama olsun :)