ben küçükken

Bidostcuğum sağolsun uzun zaman önce mimlemişti beni, ancak ihtiyar ve tembel bir insan olduğumdan dolayı bugüne kadar yazmadım.. konumuz çocukluğumuzdan aklımızda kalanlarmış.. bakalım neler kalmış..

-ilkokuldaki ilk öğretmenim (sadece ilkokulda 8 tane öğretmen değiştirdim)..60-65 yaşlarında Hulusi Kentmen sevecenliğinde bir adamdı.. emekliliğini istemiş gelmesini bekliyordu o sırada 2-3 ay boyunca dersimize gelmişti.. bize lokum, baklava ya da çikolata dağıtır, okulumuzun hemen karşısında olan parka götürür, çiziklerimizi kayağın tepesinde çizdirirdi.. en zoru da salıncakta sallanırken olurdu, bizzat şahidim..

-en büyük hayallerimizden biri hugoyu arayıp süper Ülker paketinden kazanmaktı.. ama anne baba korkumuzdan hiç cesaret edemezdik..

-en sevdiğim şarkıcı Levent Yüksel'di, Sertap Erener'i deli gibi kıskanırdım, evlilerdi o zaman..( sonra lisedeyken Demir Demirkan'ı severdim, halen birlikteler, ömrümü yedin kadın!!!)

-henüz okula gitmiyorken ya da birinci sınıftayken kartpostal değiş tokuşu yaptığımız akrabalarımız vardı, her bayram onlara özene bezene kartpostal yazar, gizli gizli atıyormuş gibi yapardık..

-mavi yün elbiseli bir bebeğim vardı, yakasında sarı bir kelebek vardı, en sevdiğim oyuncağım oydu sanırım.. sonra ne oldu hatırlamıyorum..

-Oğuz ve Aykut'un gönderilişini hatırlıyorum, 8 yaşındaydım, ilk defa böyle üzülmüştüm.. bazı insanlar sebepsiz de sevilebilirmiş, 8 yaşımda anlamıştım..

-bayramlarda annemin halasına gitmeyi en çok severdim.. bize mendil hediye ederdi, içine de para sıkıştırırdı.. mendil kullanmıyor olsam da diğerlerinden farklı gelirdi, bayrama özel bir hazırlık yapıyor olmasından mutlu olurdum sanırım..

-doritos ve grubunun bir kampanyası vardı, cipslerin isimlerini kesip yolluyordun sanırım, içeriğini ya da ödülünü hatırlayamıyorum.. ama cipslerin poşetlerini kesip sakladığımı hatırlarım.. (ha yolladım mı hayır :) )

-Tarkan'ın çişim geldi abi demesinin neden böyle infial yarattığını anlamazdım, ne var hepimiz "anne çişim geldi" diye tuvalete gitmek istemiyor muyduk?

-önce Looney Tunes karakterleri olan, sonradan pokemona dönen yüzlerce tasoya sahiptim, hatta bardak altlığı boyunda olan bile vardı.. az uğraşsam hangi pokemon olduğunu da hatırlarım da uğraşmıyorum..

-en sevdiğim çikolata golfün para şeklinde olanıydı, yazın erir, iğrenç bi hal alırdı ama yine de yerdik, şimdilerde koska da yapmış ancak aynı tadı alamıyorum maalesef..

-ilkokulumuzun iki farklı kapısı vardı ve bu iki farklı kapının yanında iki ayrı bakkal vardı.. birinde normal, nispeten sağlıklı gıdalar, diğerinde ise paketsiz, nereden geldiği belli olmayan tuhaf ürünler vardı.. leblebi tozu, sigara şeklinde sakız, örgü şişi kalınlığında şeffaf bir plastiğin içinde satılan sarı, mavi, kırmızı, yeşil gibi şerit şerit renkli şekerimsi tuhaf şeyler, piramit şeklinde renkli kolonyalar, sakız gibi görünen ama içinde böcek olan tuhaf şaka ürünleri gibi bir sürü şey satılırdı.. bu kadar ayrıntılı anlattığıma göre hangisi bakkalın favorim olduğunu anladınız sanırım?

-Çılgın Bediş.. o zamanlar bunu izlemeyen kız sayısı azdı sanırım.. dedenin aslında genç olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım..

-her ne kadar bizim devrimizde Pazar olarak belirlense de benim için banyoya giriş zamanı Fenerbahçe’nin maçlarının olduğu saatti.. banyo duvarımızın bitişiğinde cine5 yayını yapan bir yer vardı, sesi sonuna dek açıyorlardı, ben de evimizde olmadığı için banyodan onları dinliyordum (o zamanlar kulaklık nerdeee )

-bahçemizde bir dut ağacı vardı.. küçükken ne zaman yağmur yağsa balkona çıkar, hem yağmuru dinler, hem de dut ağacının yağmurla gelen kokusunu içime çekerdim.. halen inanılmaz severim o kokuyu, koku takıntım belki de buradan çıkmıştır, bilemem..

-ilkokulda bana seni seviyorum diyen bi çocuğu dövmüştüm.. kaval kemiğine kemiğine tekme attığımı hatırlıyorum.. manyakmışım ayol bildiğin..

-biri beni susturabilir mi?

5 Responses
  1. bi dost Says:

    canan çok sevdim bu yazını ben yahu:) hugolu maddeye çok güldüm, nası dert olmuş içinize yazıık :)) bi de sertab düşmanlığına:P


  2. a. Says:

    Hugooooo ve ülker paketi evet!

    Sertap'a çok güldüm, bir alemsin kız!

    Bakkal şeysi bir de... Hala var mı öyle bakkallar?


  3. Canan Says:

    @bi dost iyi tarafından bakıyorum kadınla zevklerimiz ortak, iyi anlaşabiliriz bence :) sağol canım sevdirebildiysem ne mutlu :P

    @a.nur ama çok fatura geliyormuş diye kandırırlardı bizi işgüzar arkadaşlar, hep onların yüzünden! bakkal kapanmış sanırım ya, deşme yaramı :P


  4. !reDanDark! Says:

    Susmasaydın bence.. Güzeldi böyle:)
    Sahi ya o Hugo'yu aramada bana da fatura çok gelir demişlerdi.. Hep isterdim ama çok utangaçtım ben hayatta konuşamazdım:D


  5. Canan Says:

    teşekkürler :) uzun yazdığımda sıkıcı olmaktan çekiniyorum, sevdirebiliyorsam ne mutlu :)
    utangaçlık bende de vardı ama tolga abiyi seviyordum o yüzden rahat olabilirdim sanırım :)) hep hurafeler yüzünden kaybettik, uçan balon patladığı zaman yakıyormuş dediler uçan balonum olmadı, hugo pahalı dediler arayamadım, nedir bu çektiğimiz :)