hiç

zamanın başlangıcında..

yıllar yıllar önce..

bir kadın, bir erkek ve bir bank..

kadın susuyor, erkek bahanelerini sıraladıkça sıralıyordu.. kadın kalkıp gitmek istedi, böyle olmasını istemediğini söyledi erkek.. kadın oturdu..

sahi söyleyecek ne vardı ki? gerçeği ikisi de biliyordu, bu yüzden söylenenler kuru gürültüden ileri gitmiyordu.. o sırada bir martı çığlık attı, kadının yerine.. gülümsedi kadın.. denizin kokusunu içine çekti..

"buradan hayatım boyunca nefret edeceğim biliyor musun?" dedi.. erkek "ben zaten burayı hiç sevmem" dedi, kadın gülümsedi.. halbuki o burası derken adamı da dahil etmişti, hatta en çok onu..

yıllar sonra bir gün kadın yine ordan geçti.. yağmur yağıyordu o bankın üzerine.. senenin en şiddetli yağmuru..

o günün izlerini siliyordu sanki.. o zamanların izlerini.. kadın gülümsedi, o gün bu kadar yanılacağını tahmin edemezdi.. nefret bile bir histi, hatta sevgiye bile dönüşebilecek bir his..

oysa onda ne vardı?

hiç..

0 Responses