neden olduğunu bilmediğim kocaman bi sıkıntı var içimde.. hani şu sık sık olan biri oturmuş ta nefes almana bile izin vermiyormuş hali..

nedenini biliyorum.. hayatımdaki olumsuzlukları gözüme sokuyorum ısrarla! mutlu olduğum zamanlarda bile kafamı küçücük birşeye takmam içime ediyor.. neden yapıyorum? cevap yok tabi ki..

ben böyle değildim.. hayatım boyunca pollyannacılık oynamaya çalıştım.. (evet o sevmediğim aptal kelimeyi de kullandım "pollyannacılık") ama bak güzel şeyler de oluyor dedim hep.. artık olan güzel şeyler sürekli gölge altında.. ya da ben onları ısrarla dibe yolluyorum.. demin ne olduğunu hatırlamadığım bi şarkıyı dinlerken "ulan ölsek artık yaa" dedim istem dışı.. neden yaptım bilmiyorum ama bi an öyle düşündüm..

insan neden sürekli istekleriyle vicdanı arasında kalır? o kadar ters şeyler midir bunlar? ve neden ben sürekli vicdanımı baskın tutmaya programlanmışım.. neden istemediğim şeyleri kabul etmek zorundayım.. neden hep fedakarlık yapan, sinirlenen, kırılan, mecbur kalan ben oluyorum.. ben fedakarlık yapılmayacak ya da ne bilim alttan alınmayacak kadar iğrenç bi insan mıyım?

evet biliyorum harika insanım, aşkolsun bana, böyle şeyler düşünmemeliyim falan filan...

pek inandırıcı gelmiyor hak verirsiniz ki..(hak veren ya da vermeyen bi okuyucum var mı onu bile bilmiyorum..neyse canım mehmetcim okuyor saçmalıklarımı sağolsun :) )


tam bu anda Cenk söylüyor:

"döndüm dönüyorum
dur durak bilmeden
yorgun yörüngemde
her zaman yalnız gezen ben"

beni anlatıyor sözünü saçma sapan buluyorum ama bu sefer kullanmalıyım sanırım..


let's sing the bard song diyor.. bu gecelik bu kadar, nefes alasım yok bu gece.. ben buhranıma geri dönüyorum.. kendinize ii bakın..
0 Responses