damn good..

efendim her şey birkaç gün önce feysbuk zımbırtısıyla başladı.. ona göre 4 bana göre 2 senedir görüşmediğim arkadaşımı buldum :D hiç kimseyi bulduğuma bu kadar sevinmemiştim desem kimse alınmaz sanırım :D hattını kaybetmiş, ulaşamamamız bundan merak ettiyseniz :D

yıllar yılı görüşememekteydik kendileriyle.. bugün okulumun erken bitmesinden mütevellit müsait olduğumu söyledim o da sağolsun evine davet etti beni.. ama okula gittim mi hayır :D

okulu ekmeyi seviyorum.. geç yattığım günler ekmeye bayılıyorum :D sabah kalktım duşumu aldım cicilerimi giydim evine doğru yollandım efendim.. saatimi 8e kurmaktaki niyetim okula gitmekti ama kısmet değilmiş :D neyse 1 civarı uzun aramalar sonucunda buluştuk.. müstakbel damatla tanıştık ve evin yolunu tuttuk..

insan bazen etrafındaki herkesi unutabiliyor.. bazen seni gerçekten seven insanları unutabiliyorsun.. bazen saçma sapan şeylere takılıp meselenin özünü kaçırabiliyorsun..

bugün güzel bir gündü.. hayatımın en güzel günlerinden biriydi.. iyi ki var lan bu feysbuk dedim defalarca kendime.. sonra kızdım.. birinin dediği gibi vefasızlık sıradan hale gelmiş lan sende dedim..

eski günlerden konuştuk.. yeni günlerden konuştuk.. gelecek planlardan konuştuk.. insanlardan özellikle riyakar insanlardan konuştuk.. yemek hariç hiç susmadık sanırım..

ben nadir şekilde bir yerden ayrılmayı istemedim.. lanet olsun saat geç oluyor, hava kararıyor diye düşündüm..

insanın 2 sene boyunca herşeye rağmen bu kadar özünü koruyabilmesine şaşırdım.. o da bana aynını dedi ama insan kendini farkedemiyor :)

çok eğlendik, çok kızdık, çok sövdük.. zamanın değiştirdiği insanlara ve insanların değiştiği zamana kızdık..

uzun zamandır hiç bu kadar mutlu olmamıştım.. sonra tıklım tıklım berbat bir otobüste ama sırıtarak eve geldim.. kardeşimi sürüyerek markete götürdüm.. (kendisi evden dışarı çıkmayı pek sevmez) orda ice tea şeftaliyle beraber dünyanın en güzel içeceği olan Capri-Sun portakal ı buldum.. sadece 2 tane vardı.. birini aldığım için pişmanım :D bir fileye konmuş haldeydi ve içinde çocukluğumun en işe yaramaz ama en cazip gıdalarından biri vardı..


patlayan şeker!

yıllardır yememişim.. o kadar eğlendim ki..

okulumuzun yanında bir bakkal dükkanı vardı.. genel olarak zararlı ve markasız ürünler satardı.. leblebi tozu, üçgen şeklindeki kolonyalar, boyalı şekerler v.s v.s

o aslında patlayan şeker satmazdı ama onu hatırladım işte..

evdekiler ordan alışveriş yapmamıza kızardı.. ama takan kim :D

salı akşamı klasiği olarak HIMYM bölümü indirdim.. yarına altyazısını beklemek üzere.. bir de baktım altyazısı da çıkmış.. yeni bir site kendini ispat etmek için yapmış sanırım ama çok sevindik kardeşçeezimle :P

güzel şeyler oluyor.. güzel şeyler.. Hayat bizden umudunu kesmemişse biz niye ondan keselim ki di mi ;)

James Brown'dan geliyor

whoa-oa-oa! i feel good la la la la la la laaaa
0 Responses