neler öğrendik ~mim~
ilkokulda dergilerimiz vardı.. başında neler öğreneceğiz kısmı sonunda da neler öğrendik adı altında bir sürü sorular olurdu.. belki okuduklarıma anlam veremezdim o zamanlar, belki ezberci eğitim sistemi sayesinde bugün öğrendiğimi yarın unuturdum.. kaçınılmaz son=üniteye bakıp cevaplama..
yine bu soru çıktı karşıma.. bu sefer bakabileceğim tek ünite koocaman hayatım.. o yüzden unuttuğum yerler çok olacak, affınıza sığınıyorum =)
başlamadan önce melankolik deli ye teşekkür ediyor ve geciktiğim için de özür diliyorum :)
*okula gitmenin pek de matah bir şey olmadığını öğrendim.. çok küçük yaşlarımda okuma yazmayı öğrenip okula gitmek için yanıp tutuşmuştum.. şimdi ise gitmemek için bahaneler arıyorum..
*hiç bir şeyin imkansız olmadığını öğrendim..
*hiçbir şeyden emin olmamayı öğrendim.. neye eminim dersen elini attığında elinin altında olamayabiliyormuş..
*yine aynı şekilde hiç kimseye güvenmemeyi öğrendim.. yanında olan insanlar yanında olmak istedikleri için değil bu işten herhangi bir yarar sağlayabilecekleri için bunu istiyor olabilirlermiş..
*yaptığın fedakarlıkların yediğin kazıklarla doğru orantılı olduğunu öğrendim..
*her şeyin geçici olduğunu kalıcı olanın insanın kendi için yaptıkları olduğunu öğrendim..
*Capri-Sun portakal ve lipton ice-tea şeftalinin muazzam tatlar olduğunu öğrendim.. keşke onlarla dolu bir havuzum olsa da içine girebilsem =)
*Herkesten çok kendini düşünmen gerektiğini öğrendim.. eğer bir de uygulayabilirsem süper olucak..
*en sevdiğin arkadaşlarının en uzaklarda olması gerektiğini öğrendim.. ya da bu sadece benim için geçerli, bilemiyorum..
*büyüdükçe problemlerin de katlanarak büyüdüğünü farkettim.. yeni doğduğumuz o an var ya işte en güzeli o anmış meğerse.. yediğin önünde yemediğin arkanda..
*tek bir şeyi sevmek gerekiyormuş, gerisi hikayeymiş ne olduğu bana kalsınmış..
*tek başıma olduğumda daha çok eğlendiğimi öğrendim.. tek başına yemek hazırlamak (ki sık sık yapmam :D ), dans etmek, düşünmek, eğlenmek, müzik dinlemek, film izlemek çok keyifli olabiliyormuş..
*bencil insanlardan uzak durmak gerekdiğini öğrendim.. bana göre değil sanırım 8-)
*her şeyin insanın beyninde olduğunu öğrendim.. yapmak istediğini yapıyorsun, düşünmek istediğini düşünüyorsun, düşünmek istemediğini düşünmüyorsun v.s v.s
*sonunda iyiler mutlaka kazanamayabilirmiş.. oyak bank'ın çalıştığı reklamcı halt etmişmiş.. ya da o sona hala gelmemiş de olabilir miymişiz? bu da bizim züğürt tesellimiz olsun muymuş?
*güzel bir korku filmi, cips, soğuk bir koladan aldığımız hazzı hayattaki pek çok şeyden alamayabilirmişiz..
*çok "miş" kullanınca penguendeki miş-muş köşesine benzemişim bu da tatsız olmuş biraz 8-)
daha çok öğrenmişimdir mutlaka ama bu kadarını yazmam bile zor oldu benim için :)melankolik deliye tekrar teşekkür ederim.. yazı yazmama vesile olduğu için :)
yine bu soru çıktı karşıma.. bu sefer bakabileceğim tek ünite koocaman hayatım.. o yüzden unuttuğum yerler çok olacak, affınıza sığınıyorum =)
başlamadan önce melankolik deli ye teşekkür ediyor ve geciktiğim için de özür diliyorum :)
*okula gitmenin pek de matah bir şey olmadığını öğrendim.. çok küçük yaşlarımda okuma yazmayı öğrenip okula gitmek için yanıp tutuşmuştum.. şimdi ise gitmemek için bahaneler arıyorum..
*hiç bir şeyin imkansız olmadığını öğrendim..
*hiçbir şeyden emin olmamayı öğrendim.. neye eminim dersen elini attığında elinin altında olamayabiliyormuş..
*yine aynı şekilde hiç kimseye güvenmemeyi öğrendim.. yanında olan insanlar yanında olmak istedikleri için değil bu işten herhangi bir yarar sağlayabilecekleri için bunu istiyor olabilirlermiş..
*yaptığın fedakarlıkların yediğin kazıklarla doğru orantılı olduğunu öğrendim..
*her şeyin geçici olduğunu kalıcı olanın insanın kendi için yaptıkları olduğunu öğrendim..
*Capri-Sun portakal ve lipton ice-tea şeftalinin muazzam tatlar olduğunu öğrendim.. keşke onlarla dolu bir havuzum olsa da içine girebilsem =)
*Herkesten çok kendini düşünmen gerektiğini öğrendim.. eğer bir de uygulayabilirsem süper olucak..
*en sevdiğin arkadaşlarının en uzaklarda olması gerektiğini öğrendim.. ya da bu sadece benim için geçerli, bilemiyorum..
*büyüdükçe problemlerin de katlanarak büyüdüğünü farkettim.. yeni doğduğumuz o an var ya işte en güzeli o anmış meğerse.. yediğin önünde yemediğin arkanda..
*tek bir şeyi sevmek gerekiyormuş, gerisi hikayeymiş ne olduğu bana kalsınmış..
*tek başıma olduğumda daha çok eğlendiğimi öğrendim.. tek başına yemek hazırlamak (ki sık sık yapmam :D ), dans etmek, düşünmek, eğlenmek, müzik dinlemek, film izlemek çok keyifli olabiliyormuş..
*bencil insanlardan uzak durmak gerekdiğini öğrendim.. bana göre değil sanırım 8-)
*her şeyin insanın beyninde olduğunu öğrendim.. yapmak istediğini yapıyorsun, düşünmek istediğini düşünüyorsun, düşünmek istemediğini düşünmüyorsun v.s v.s
*sonunda iyiler mutlaka kazanamayabilirmiş.. oyak bank'ın çalıştığı reklamcı halt etmişmiş.. ya da o sona hala gelmemiş de olabilir miymişiz? bu da bizim züğürt tesellimiz olsun muymuş?
*güzel bir korku filmi, cips, soğuk bir koladan aldığımız hazzı hayattaki pek çok şeyden alamayabilirmişiz..
*çok "miş" kullanınca penguendeki miş-muş köşesine benzemişim bu da tatsız olmuş biraz 8-)
daha çok öğrenmişimdir mutlaka ama bu kadarını yazmam bile zor oldu benim için :)melankolik deliye tekrar teşekkür ederim.. yazı yazmama vesile olduğu için :)
Rica ederim (:
* Capri-Sun şeftali daha güzel bence :D
* yalnızken eğlenmek bir yere kadar be :D bir süre sonra birilerini arıyor insan (:
* "her şeyin insanın beyninde olduğunu öğrendim.."
bu biraz matrixvari olmuş :D
* en sevdiklerin genelde en uzakta olur doğrudur. ve en kötüsü de çoğu zaman en gerektikleri zamanda yanında olamazlar :/
rica ederim demiş miydim ben ? (:
*şeftaliyi hiç denemedim, sLn'e sordum o da bilmiyor az bulunuyordu herhalde :D portakal ve multivitamin severdim en çok ama portakal kadar olamaz hiçbiri =)
*beynin gücünü anlatmak istemiştim matrixe mi kaymışım :D
*%100 katılıyorum ama bu da başının çaresine bakmayı öğretiyor insana..
hafızam beni yanıltmıyorsa ilk zamanlarında vardı şeftali. yaşlandım yanılabilirim :D bir de ice-tea'yi nasıl içiyorsunuz yahu buz gibi çay bildiğin :D
ice-tea hayranı insanlar ne kadar çokmuş bunu da öğrendim sayende :D
ice tea sevdamı anlatan bir yazı bile yazmıştım önceleri.. aradım taradım buldum :D
http://chucky129.blogspot.com/2008/06/buyuk-askim.html
seviyorum onu ya :) zorda kalınca limonu da seviyorum ama şeftaliyi hiçbir şeye değişmem =)
Capri-Sun şeftaliyi google da bulamadı ama Türkçe siteler çıkmıyor pek, burda olabilir de :)
cappy'ymiş o cap'lar karışmış bende :D
ama senin bu ice tea bağımlılığın için çocukluğuna inmek lazım (:
hele ki yaz geliyor şimdiden kasa kasa depolamaya başlamışsındır sen :D
hee tamam o zaman anlaştık :) cappy şeftaliyi ben de severim..
lise hazırlıkta kantinci bir abimiz vardı.. muazzam ice tea şeftali yapardı.. toz ice tea ile yapıyordu tabi ki ama kapalısından o tadı alamıyorduk.. her öğle teneffüsünde mutlaka kantine gidip içerdik..
sadece hazırlıkta onlar vardı.. sonra dayısı olanlar geldi onlar yollandı.. yeni gelenleri 4 sene görmeme rağmen sıfatlarını bile hatırlamıyorum ama diğerlerinin adı ve görüntüsü tamamen aklımda.. herkese sevimli yaklaşırlardı, şakalar yaparlardı, eğlenirdik..
hüzünlü bir hikayesi var sanırım :) bakkalların sevimli yüzünün yok olup robotlaşmış süpppermarketlerin gelmesi gibi..
İnsan hakikaten yanlızken süper vakit geçirebiliyor :D
birde şu korku filmi, cips ve kola üçlüsünü sonuna kadar destekliyorum. Bir farkla ben macera filmini tercih ederim :D
kaliteli olursa macera filmi de olur aslında.. ama ben sürpriz seviyorum, sonu bariz olan filmler biraz sıkıcı olabiliyor :) film+cips+kola diye genişleteyim o zaman =)