yer: görevlilerin müşteri kazanmak için yollara döküldüğü yerlerden herhangi biri..

hava çok soğuk ve yağmurlu.. tek başıma hızla yürüyorum.. şöyle bir monolog geçiyor kapıdan çıkan beyefendi ile aramızda:

-iyi akşamlar
tanıdık zannıyla bakılır ama bakınca görevli olduğu anlaşılmıştır.. baş selamı ile karşılık verilir iyi akşamlarına..

gayet ikna edici hatta yalvarıcı bir ses tonuyla:

-pardon bayan bir dakika bakar mısınız?
-...

-bayan bir şey sorabilir miyim?
-...

-güzel bayan?!?

içten tövbe estağfurullahhh!! dıştan yine sessiz

-bir bakın ama
-...

-kalbimi kırıyorsunuz ama olmaz ki böyle
-...

-aşkolsun
-...

para için bu kadar dil dökmek zorunda olduklarına mı üzüleyim, kendilerini bu kadar geliştirmelerine mi şaşırayım, söylediklerine mi güleyim bilemedim.. ama eğlendim yine de..

yurdum insanını manyaklıklarıyla seviyorum yahu..
4 Responses
  1. khaos Says:

    Ahaha:)
    Çığırtkanlar.. Bazen acıyorum bu insanlara.. Ama bende hiç sevmem o laubaliliği..

    Ne satıyordu acaba merak ettim:)


  2. Canan Says:

    bu laubaliden çok eğlenceliydi aslında :) kalbimi kırıyordunuz amaaa derken sesi gerçekten üzülüyor gibiydi :)) o yüzden eğlendim sanırım :)

    merakını hemen gidereyim, restaurantın kapısında içeri müşteri çekmeye çalışıyordu =)


  3. a. Says:

    Geçenlerde bir kız "badem gözlü ablam nolur..." diye takıldı peşime, hayır, gözüme bir kez baktıysa badem gözlü olayım!
    :p
    Bu da dilenen kesim işte...


  4. Canan Says:

    bunun da benim yüzüme baktığı bile yoktu zaten fırtınada kafamda şapka ve başım öne eğik yürüyordum :D iki güzel söze kanan hatunlardan sandı beni ama ben onun bildiği kızlardan değilim =)